Bir Seyler Yazmak

Merhaba,

Oğlum, baba bloguma bir şeyler yazdım, okur musun, deyince, önce o da nedir diye irkildim. Sonra, bu konudaki bilgisizliğime içerledim ve çaktırmadan soruşturmaya başladım.

Acaba bende BİR ŞEYLER yazabilir miydim?

Bakalım göreceğiz.

Saygılarımla,

Haluk Erpeden


28 Ekim 2013 Pazartesi

CUMHURİYETSİZLİK


CUMHURİYETSİZLİK
(TÜRKİYE CUMHURİYETİ HERKESİN MİDİR ACABA ?)

Ülkemizde Cumhuriyet kavramı,
“Ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği vekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi
Şeklinde algılanmaktadır ve aslında doğrusu da budur.
(Biz bazılarını sinirlendirmeyelim ve ULUS yerine UMUM, onun yerine de HERKES diyelim.)

Aristo “Cumhuriyet, HERKESİN çıkarını gözeten halk yönetimidir” demiş.
Günümüz Türkiye’sinde HERKES  gerçekten yönetimde halk olarak temsil edilmekte midir,
Yoksa, HERKES dendiğinde akla, yalnızca, 
yüzde bilmem kaçın oy verdiği temsilciler mi gelmektedir ?

Bu HERKES’den herhangi birisi ortaya çıkıp,
“Bunlar benim değil, kendi çıkarlarını temsil ediyorlar, dolayısıyla,
Benim egemenliğim elimden alınmıştır” derse,
Ne olmalıdır ?
Bu sorunun cevabını yaşasaydı Aristo’ya sorardık, o halde biz,
“Ne olmaktadır” sorusuna cevap alalım Temsilcilerden.

Eğer cevap “BEN” “BİZ” “BİZLER” benzeri, belirsizlik içeren ve
Egemenliğin yerini alan söz yumağı halinde gelirse,
Anlamak gerekir ki,
HERKESİN egemenliği gitmiş, yerine,
“HERKESE rağmen, BAZILARI için” yönetimi gelmiştir.

Bunun adı da HERKESİN CUMHURİYETİ değil,
Solon’un tabiriyle,
Bir tür dereceli Oligarşi, yani TİMOKRASİ olur ve
CUMHURİYETSİZLİK başlar.

Biline…

21 Ekim 2013 Pazartesi

PİLOTLARI KİM YAKTI, KİM KURTARDI

PİLOTLARI KİM KURTARDI, KİM KUTLADI ?

Aşağıdaki yazıyı 10 Ağustos'da kaleme almıştım.
Bugün 21 Ekim
Pilotlar 2 gün önce bırakıldılar,
Yazının son kelimesini düzeltir ve özür dilerim
"Katar" olmalıymış !

Ancak, bu katar başka katar,
Bunun artık son vagonu yok, o vagon Lübnan'da kaldı
İçinde, pilotları yakan Zaaf(i) Ahmet Efendi'nin 
Osmanlı hülyası ile birlikte.

Bu Katar, Esed'den icazet alıp hacıları önüne kattı,
Pilotları paketledi, kendi uçan vagonu ile getirip,
"Ben"in önüne attı,
Ayıbımızı temizledi,
Kutladık devlet erkanıyla !

""Evvel zaman içinde,
Lübnanlı Şii Hacı Adayları, kutsal yerleri ziyaret için,
İran'a doğru yola çıkarlar.
Suriye'den geçerken,
İLKEL(i) Dış Politikacı Ahmet Efendi'nin dostları,
ÖSO tarafından rehin alınırlar.
Yakınları "sizin bunlarla aranız iyi, lütfen kurtarın" derler,
Ahmet Efendi ve Muktedir "iri" düşünürler ya,
"Meraklanmayın, elinizde bilin" buyururlar, ailelere.
Gel zaman, git zaman,
Rehinelerin aileleri, kazın ayağının başka olduğunu anlarlar, ama,
Aradan yıl geçmiştir.
"Bizde bu palavracıların milletinden rehin alalım da,
Akıllansınlar"
Şii Hacılar ve Türkiye.
NE ALAKA
GEL DE BUNU AHMET EFENDİYE ANLAT !
Pilotlarımız acı ve korku içinde bekleşiyorlar.
Yetiş İsrail !""

Pilotlar Serbest